Cilt Bariyeriniz Yeterince Güçlü Mü?

Cilt Bariyeriniz Yeterince Güçlü Mü?

Cilt vücuttaki en büyük organdır ve toplam vücut ağırlığımızın %15’ini oluşturur. Hassas iç organlarımızı sert dış dünyadan ayırması onu vücuttaki en önemli organlardan biri yapar.

Cildimiz çeşitli hücreler, proteinler, seramidler ve lipitlerden oluşan geniş ve karmaşık bir ağa sahiptir. Ancak, tartışmasız en hayati bileşeni cilt bariyerimizdir.

Cildimizin, her biri vücudumuzu çevresel stres faktörlerinden ve mikroorganizmalardan korumada önemli işlevleri olan katmanlardan oluştuğunu biliyor muydunuz?

Cildimizin en üst katman (epidermis), orta katman (dermis), alt katman (hipodermis) olarak isimlendirilen üç ana katmanı olsa da her birinin benzersiz özel işlevler gerçekleştiren birkaç alt katmanı vardır.

Stratum corneum adı verilen epidermisin en dış kısmı tıpkı tuğlalar ile örülmüş bir duvar görevi görür. Harç malzemesi ise lipitlerle birbirine bağlanan korneosit isimli sert cilt hücreleridir. Cilt hücrelerinin içinde keratin ve doğal nemlendiriciler bulunur. Lipit tabası ise kolesterol, yağ asitleri ve seramidleri içerir.

İşte bu senin cilt bariyerin!

Cildin sağlıklı görünmesini sağlayan şey cilt bariyeridir. Cilt bariyeri güçlü olmadığında her türlü zararlı çevresel toksinler ve patojenler cildimize nüfuz edebilir ve vücudumuzda hasara yol açabilir.

Cilt bariyerinin, hayati önem taşıyan birkaç görevi vardır. Araştırmacılar, cilt bariyerinin tüm görevleri arasında genel olarak üç temel rolü olduğu konusunda hemfikirler.

1: Vücudumuzu kirlilik ve UV radyasyonu gibi dış stres faktörlerinden korumak.

2: Vücudumuzu ve cildimizi nemli tutmak için suyu tutmak ve hayati besinleri taşımak.

3: Vücudumuzun çeşitli sistemlerini dengede tutmak.

Cilt bariyeriniz düzgün çalışıyorsa cildiniz nemli, pürüzsüz görünür. Aynı zamanda elastikiyet sağlamak için suyu tutar. Ayrıca kirlilik gibi çevresel saldırganları savuşturarak hassasiyet ve tahrişi engeller.

Fakat gerektiği gibi çalışmıyorsa cildimiz hasarlara karşı savunmasız olacaktır. Dehidrasyona veya trans-epidermal su kaybına daha yatkın ve donuk, kuru bir görünüme sahip olacaktır. Ayrıca renk değişikliği, elastikiyet kaybı ve erken kırışıklık gibi fiziksel değişikliklere de açık hale gelecektir.

Uzmanlar, görünür cilt yaşlanmasının %97’sinin çevresel etkilerin sonucu olduğunu düşünüyor.

Her potansiyel cilt bariyeri bozukluğu kaynağını listelemek neredeyse imkansızdır. Genetik yapımızdan yaşam tarzımıza kadar her şey cilt bariyerimizin sağlığını etkileyebilir. Bariyer işlevini bozabilecek en önemli faktörler, UV ışınları, sigara kullanımı, kronik olarak kirliliğe maruz kalma gibi zaten bildiğimiz faktörlerdir. Aşırı peeling yapma gibi fiziksel hasarlar da cilt bariyerimizin sağlığını etkileyebilir. Stres seviyesi ve uyku kalitesi dahi sağlıklı bir cilt bariyeri için önemli unsurlardandır.

 

Cildimiz her gün, bir dizi tehdit ile karışı karşıya kalır.
Cilt bariyerimizi etkileyebilecek diğer faktörleri sizler için sıraladık.

  • Çok nemli veya çok kuru ortam
  • Alerjenler, tahriş edici maddeler, kirleticiler
  • Çok fazla güneşe maruz kalma
  • Alkali deterjanlar ve sabunlar
  • Sert kimyasallara maruz kalma
  • Aşırı yıkama
  • Steroidler
  • Stres
  • Sizi atopik dermatit ve sedef hastalığı gibi belirli cilt rahatsızlıklarına daha yatkın hale getirebilecek genetik faktörler.

Cilt bariyerimizin hasar görüp görmediğini nasıl anlarız?

  • Cilt bariyerimiz düzgün çalışmadığında, aşağıdaki cilt semptomlarını geliştirmeye daha yatkın olabiliriz.
  • Kuru, pul pul cilt
  • Kaşıntı
  • Pürüzlü ten
  • Akne
  • Hassas veya iltihaplı alanlar
  • Bakteriyel, viral, fungal cilt enfeksiyonları 
  • Tahriş olmuş cildinizi tedavi etmek için dikkat etmemiz gereken birkaç bileşen vardır.

Cilt bariyeri restorasyonuna yardımcı olan bileşenler seramidler, serbest yağ hücreleri, doğal nemlendirici faktörler ve niasinamiddir. Hyaluronik asit, gliserin ve pantenol gibi su tutucu bileşenler cildinizin nemi tutma yeteneğini destekleyecektir. Son olarak Aloe vera, Centalla Asiatica, Calendula ve daha pek çok doğal bitki özlerinden elde edilen çeşitli cildi yatıştırıcı bileşenler, cildinizdeki kızarıklık ve tahrişi gidermeye yardımcı olabilir.

Seramidler, özellikle stratum corneum’da yüksek konsantrasyonlarda bulunan mumsu lipitlerdir. Cilt bariyerinizin sağlıklı çalışması için çok önemlidirler. Sağlıklı bir cilt bariyeri istiyorsak ona ihtiyacı olan nemi vermeliyiz.

Cilt bariyerimizin dünyanın bize karşı yolladığı tüm kirlilikle tek başına ön cepheden savaştığını unutmayalım.

Onun sağlık ve güvenliğini sağlamak kozmetik bir endişeden çok daha önemli.